Pages

28 Temmuz 2008 Pazartesi

gece gece


Günlerdir aklımın ve ruhumun kuyularına saldığım ipleri bugün yavaş yavaş çektim. O kuyuya epey hızlı bırakmışım o ipleri, hala kopmamış olduklarını yavaş yavaş çekerken anlayabildim.


Güneş suya daldı, sular ışıldadı, gökyüzü karardı. Bugün Pazar ve yeni başlangıçların miladı ve tescili pazartesiye de “ders çalışma” vaatleri sallayarak uzandım yatağıma. Yanımda tabi ki Ferhan Şensoy. Onunla ilk tanıştığım kitabı okuyorum yine. Oteller Kitabı’nı 14 yaşımdayken okumuştum ve epey bir zaman geçmiş. Geziyorduk şehir şehir otellerin aksaklıklarıyla, o anlatıyor; ben de dudağımda gülümsemeyle dinliyorum. -Özlem son cümleye çok gülecektir. J- bir de yaz gecelerinin bıkılan-özellikle kan grubunuz 0 Rh+ ise- misafiri var. Takmış bir moda hem ziyaret hem de ticaret yapıyor. Sadece kanımı emip gitse bir şey demeyeceğim vallahi. O iğrenç vızıldamasıyla kulağımın etrafında dönüp, ayağımı ısırıyor. Hayır, ayağımı ısıracağın belli madem sivrisinek uyuzu; neden kulağımda o iğrenç sesinle dönüyorsun ki? O sezercik filmindeki şişman nuri gibi :

“oh yaaa, benim olacak ayağın. Vızıldayacam kulağında vızıldayacam kulağında kaşındırcam seni. Ben çok iyi kan emerim” nağmeleriyle dolaşmaya ne lüzum var?

Bitir işini al kanını benim kulağımın sinirini bozmadan git. Ve tüm bu sinir harbinden sonra da (bu sinir harbi de biraz abartı oldu) beyinde sivrisineğin varlığının sebebine ilişkin soru yağmurunun cevaplanmaya çalışılması ve hatta hatta bir sebebinin olmadığı konusunda önceden beri donatılmış olan beyin ile bu işten pes edip işin tamamen duygusallığa vurularak “yazıııkk onun da canı var” saçmalamasıyla ve hala hala o Allah’ın cezası sineğin ölümünün faili haline gelinemeyerek yine kulağıma vızıldaması da çabası. Ama bunlar sallanmayabilir.


Uzun zamandır uykuya dalış öncesi bir huzur yaşamıyorum. Yani şu an ki türden. Bandırma’nın serin gecesi savurdu bir yerlere benim huzursuzluklarımı ve geceyle iyi anlaşıyoruz bu gece. Temennimiz ise bu anın birazcık uzun tutulması ey benim şaşkaloz ruhum….


Hiç yorum yok: