Pages

22 Kasım 2007 Perşembe

Eski defterlerden...


tarihsiz bir yazı...

içimde peydahlanan bir sıkıntının, geçmek bilmeyen bir yanı var. başıma ağrılar giriyor. bu sınavın ortasında yaptığım herşeye yabancılaşmamla ve kendime olan güvenimin yitmesiyle birlikte,
ahkam kestiğim doğrularımın bile arkasında duramıyorum.

zaman sonsuzmuş gibi geliyor. birgün zamanımın biteceğini içselleştiremedim daha; herşeye vakit var derken, bomboş bir şekilde hiçbir şey yapmıyorum.

dokunduğum insanlar var; ama onların dokunuşlarını hissedemiyorum. sığındığım o katılık da yok, netlik de.. beklediğimi de öldürdüm herhalde düşlerimde; rüyalarıma gelmiyor.

karşımda yağlı boyadan gemiler, kayıklar ve koyu bir deniz.. ben küçüktüm, birisinin gözlerinde görmüştüm o denizin maviliğini.. içim ışıldadı sanmıştım. bir üzüntü çötü, yedi yılın ardından silkinmemle güvenim gitti, kendimi bırakmam da..

yitik gitmiş ego savaşları... ve yenilmişliğimi gördüm inancımın ardında.. değerlerime sığınıpsöylediğim yalanlara ise pek meylim yok. bu yazıyı yazmamın bir sebebi olmadığı gibi.

başıma ağrılar girmeye başladı ve bu ağrılardan kendime acımaya başladım.. belki de korkaklaşmışımdır biraz...

"aslında herşey eksilirmiş biraz
bunu da sonradan öğrendim
aslında ben herşeyi sonradan öğrendim"

Hiç yorum yok: