Pages

7 Eylül 2008 Pazar

hep kahır

Dur! Bırak kaynasın kahvenin suyu,
Bana istanbul'u anlat nasıldı?
Bana boğazı anlat nasıldı?
Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar ardı yıkanmış,
Kurunur muydu yine o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak bir güneşle...

İnsanlar gülüyordu de
Trende,vapurda,otobüste,
Yalanda olsa hoşuma gidiyor,söyle.
Hep kahır,hep kahır,hep kahır
Bıktım be...

Dur! Bırak kalsın,açma televizyonu
Bana istanbul'u anlat nasıldı?
Şehirlerin şehrini anlat nasıldı?
Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp,
Köprüler,Sarayburnu,minareler ve halici öv
Diyiverdin mi bir merhaba,gizlice...

İnsanlar gülüyordu de
Trende,vapurda,otobüste,
Yalan da olsa hoşuma gidiyor,söyle.
Hep kahır,hep kahır,hep kahır
Bıktım be...

Dur! bırak,kımıldama,kal biraz öylece n'olur
Kokun İstanbul gibidir,gözlerin İstanbul gecesi.
Şimdi gel sarıl,sarıl bana kınalım
Gökkubbenin altında ordada beraber,
Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali,
Hasretinin çölünde sanki bir pınar gibi.

İnsanlar gülüyordu de
Trende,vapurda,otobüste,
Yalanda olsa hoşuma gidiyor,söyle.
Hep kahır,hep kahır,hep kahır
Bıktım be...

CEM KARACA

2 yorum:

GeCe PERİSİ dedi ki...

Şehirlerin şehrinde..
Yalan da olsa..
İnsanlar gülüyordu..
Trende..
Vapurda..
Otobüste..
Gizli bir "merhaba" niyetine. ;)

coffeé dedi ki...

şehrin şehrine kocaaammmaaan bir "merhaba" öyleyse :)