Pages

4 Ekim 2008 Cumartesi

Amin Maalouf-Ölümcül Kimlikler-sf. 39

Ötekini eleştirme hakkı kazanılır, hak edilir. Birine karşı düşmanlık ya da küçümseme sergilediginizde, dile getirilen haklı ya da haksız en küçük gözlem, onu sertleşmeye, içine kapanmaya itecek bir saldırı olarak degerlendirilecek ve yanlışlarını düzeltmeye güçlükle yöneltecektir; tersine, birine sadece görünüşte değil ama içten ve karşı taraftan da öyle algılanacak bir dostluk, sempati ve saygı gösterdiğinizde, onun eleştirilebilir gördüğünüz yanlarını eleştirmeye hak kazanırken, sizi dinlemesi için de şansınız olabilir.

Acaba bunlari söylerken, aklimda bazi ülkelerde 'Islami basörtüsü'nün etrafinda baslatilan tartismalar gibi tartismalar mi var? söylemimin özü bu değil. gene de, göçmenlerle ilişkilerin farklı bir yaklaşımla ele alınması halinde bu tür sorunların daha kolay çözüleceğine inanıyorum... diliniin küçümsendiğini, dininizle alay edildiğini, kültürünüzün aşağılandığını hissederseniz, farklılığınızın işaretlerini abartılı bir gösterişle sergileyerek tepki verirsiniz; tersine, size saygı duyulduğunu hissettiğinizde, yaşamayı seçtiğiniz ülkede bir yeriniz olduğunu hissettiğinizde daha farklı davranırsınız.

kararlı olarak ötekine gitmek için başınız dik ve kollarınız açık olmalıdır, ancak başınız dikse kollarınız açık olabilir. attığınız her adımda kendi insanlarınıza ihanet ve kendinizi inkar ettiğiniz hissine kapılırsanız, ötekine doğru ilerleyişiniz aksar; dilini incelediğim benimkine saygı göstermezse, onun dilini konuşmak bir açılma jesti olmaktan çıkar, bir bağlılık ve boyun eğme eylemine dönüşür.

Hiç yorum yok: