Pages

5 Şubat 2009 Perşembe

nâme...

sekiz yıl önce bugün perşembe değil de pazartesiyken,
bu dünyaya "eyvallah" deyip,
sonsuzluğa yürüdü babam
on-onbeşgün öncesinde de hafiften bize çaktırarak.
değişmiş gibi görünen
ama değişmeyen yokluğuna yazdığım bir mektuptur
bu satırlar sadece.
sağ köşemde fotoğrafın.
içimde donmuş olan şey,
yokluğuna alışmak mı;
yokluğunun idrakı mı bilmiyorum.
sen gittiğinden beri
farkediyorum sinirlere mukayyet olmak çok fena
sinir istiyor buralar,
tok sesli gürlemeler istiyor.

Fehim Amcam bildiğin gibi,
hala sen gitmemişsin gibi,
bıraktığın gibi.
gözlerinde seninle beraber çok şey taşıyor
yanına gittikçe anlatıyor; hem de sansürsüz...

Uğurcan okula başladı,
bir tane de kardeşi oldu,
ağbim senin gece uyuyamayışlarını anlamlandırmaya başladı,
ben de,
annemse sana benzediğimizi söyleyip avunuyor.

baba,
yaşam öyle boktanlaşıyor ki kimi zaman,
bazen "görmemiş" olduğun için çok seviniyorum,
senin gördüklerin yanında nedir bilemiyorum ama...

ben hala "canımın isteklerine" boyun eğiyorum,
çoğu insana kızma katsayım da fazlalaştı
ama beni pek sallayan yok,
hayallerimin olabilirliğine inandıran da
"duygusalmışım" öyle diyorlar...

bilmiyorum...
anlatmak zor...
tek bildiğim öyle çoksun ki bende,
beni bekleyen bir adam olarak,
çoksun işte........

bandırma,05.02.07