Pages

9 Mart 2009 Pazartesi

sana

...
"bir muamma olmayı korur günlerimiz
gidişin bir yeniden gelmekse güzeldir
kırk yılda bir gelişin sık sık yaşanır sensiz
yirmidördü suskun dönen kırk paralık gecelerimizde
gelişin gökgürlemesidir
alkol hüzün ve parasızlığın kemirdiği günlerimizde
belki bir dilim aydınlık
bir tutam unutulmamak
pleksiglas bir sevinç hü
mengeneye almışlar yirmiiki yaşımı."
(gündeste sf 281)


bu şiir, mengene arasında geçen yirmiikimi hatırlatıyor bana. meşhur ankara gecelerini...az buçuk uyuşuyor kavuklu'nun yazdıkları o zamanlarla.
sen giderdin. yutamadığım bir yumruk otururdu boğazıma. ama sen illa ki giderdin. bize kalan da beklemek olurdu. başka bir şey kalmıyordu. içerdik sevdiğimiz için ve tüm depresifli görüntüler asılırdı suratımıza. kaçamak telefonlar ve bekleyişler bekleyişler üzerine....
uzun zamandır içimdeki ıssızlığını düşünüyorum. yokmuşsun, yaşanmamışsın gibi akıp gitmeni benden. susuyor yürek; kelimelerini tükettiğinden mi yoksa, söyleyeceklerini kaldıramayacak olmamdan mı bilemiyorum.

bu şarkı çok iyi anlatıyordu yirmikim mengene arasındayken, ben ne kadarını anlatabildim sana bilmiyorum, beni ne kadar anladın bunu ise hiç bilmiyorum... bilemeyeceğim gibi...



Sevişirken soğuk,uzak bir mevsim

Aramıza sızdı sevgilim..
İnciniyor,inciniyor bir şeyler
Aramızda sanki sevgilim..

Uzak bir gölge düşmüş üstüme
Yetişemem artık ben sana..

Hiç yorum yok: