zamansızlık başıma bela, hızlı ilerleyen saliseler, saniyeler, dakikalar, günler karşısında.
masaya oturasımın eksikliği ile bir girdap olmuş tüm kelimelerim, kelimeye bürünememiş düşüncelerim, isteklerim ve tüm hallerim; kaldırıp beni klavyenin başına oturttular salına salına içimde.
nisan gözleri dolu oturuyor gökyüzünde, bir dokunsa bulutlar ağlayacak sel alacak bandırma'yı. bandırma'da sel taşarken, ben de kendimi aşacak birikintilerimi tutarım yağmurun altına iyice nemlenir kelimeler.
gözlerimle ona çoğu şeyi anlatmıştım aslında bir ikindi vakti. ve fakat gözlerim çok keskin cümleler kurduğundan mı, onun gözleri dinleyememişti benim gözlerimin kurduğu cümleleri. hepsi boşlukta savrulup, gökyüzüne karıştılar. şimdi nisanın gözlerinde bandırma'ya inmeye hazırlanıyorlar.
fotoğraf:~edlyytam
7 yorum:
:))
bazen kaydettiğim ikizim falan mısın diye düşünüyorum. İstanbul'u sel aldı da oradan aklıma geldi şimdi..öyle işte..
>nily,
:):):) bilmem olabilir :)
bu nasıl "edebi" (altı çizili) bir yazıdır coffee böyle :)
>jto,
sıkıntının ebedileşmesine yakın dökülen satırlar galiba daha çok :):)
Sen deyince baktım da bir çok sitede C.Safi. birçoğunda da C.Süreyya yazıyor..doğrusu çözemedim
fazla söze gerek yok ekleyecek birşeyim de yok nesfis olmuş yaaa...
>beenmaya,
peri, çok çok teşekkür ederim. ilhamın, sesin için :)
Yorum Gönder