Pages

19 Ekim 2009 Pazartesi

bugünlerde...

film biter çıkarsın.caddede yürürken ruhunda bir fiyaka,boyunda kesin ve net bir uzama.
sen şimdi biraz filmdeki kahramansın.adımın ona göre kolunu sallayışın ona göre.Bakma yoldakiler bilmiyor,ama buraların yaratılmasında seninde payın vardır öyle yürürsün.insanların arasından şekerimsi bir rÜzgar gibi geçersin.zarif bir kahraman gibi sekerek ilerlerken ,ağır ağır çekilir damarlarından bu tatlı şiir.kendi berbat haline geri dönersin.
bugünlerde sen ,hayatın bodrum katında bir beceriksiz gezginsin.Leb-i derya katlardan buralara inmişsin.hakikaten bir zamanlar buradamıydın bunu bile unutacak kadar diptesin.
herkese olur sana da olmuş ,sen bugün dibe vurmuşşun.
artık öfkelenemiyorsun bile buna ''niye hayat hep benim üzerimden geçiyor'' sorusu bile kifayetsiz ,sen artık ''hayat benim üzerimden geçiyor anladık da ,niye tam karnımın üzerindeyken durup mola veresi geliyor'' sorusundasın.
hiçbirşey kar etmiyor, nereye gitsen ne yapsan içinin çamurunu bulaştırıyorsun.Bir yandan biliyorsun daha dibi yok ve bundan sonra ancak -hayatın fizik kuralları bakımından - yukarı hareket ediceksin.ama bir türlü olmaz işte.daha ne kadar hayatla inatlaşmaya devam edilecektir?
....
zamanla yürüyüşün bükülür.hayata omuz atacağını zannettiğin zamanların ne kadar geride kaldığını düşünürsün.
çelme takıp,yere yatırıp göbeğinde zıplayacağını sandığın zamanları!
heyhat!!!böğründe bir ağırlık,böğründe hayat kadar bir ağırlık!...
''tanık koruma programına alınmak istiyorum alın beni tanık koruma programına ''diye bağırmak gelir içinden !
yeterince tanık oldum hayata alın beni koruma programına!!
oysa şimdi sen hayatla boy ölçüşüyorsun.parmak uçlarında yükselmeye bak, hayat senin boyunun ölçüsünü alıyor, parmak uçlarına kalk! en berbat ama en gerçek formülüdür bu hayatın! tam sen vazgeçtiğinde gerçekleşir dilekler.orda dipte sakince durmaya bak...
zehirli kahkahalarınla zorlama saldırışlarınla bulandırma suyu.burada ki kendine iyi bak .tekrar yukarı çıkacağında unutacağın onca teorine bak .
''adabıyla acı çekme sanatındasın ,sözlü imtihandasın sınırlarına tayinin çıkıyor ruh durumundan.grip gibi birşeydir dibe vurmak ilaç alırsan 7 gün almazsan bir hafta''
hastaymış gibi ihtimam göster kendine.temiz pak fiyakalı giyin ,onurlu bir idam mahkumu gibi çık hayatın karşısına ''bu sandalye düşecekse tekmeyi ben atarım '' gibisinden.
bir sabır bir sinir testi gibi düşün bunu,senin üzerinde yapılan bir kimyasal silah deneyi.ölmeyeceğini biliyorsun mesele dayanmakta .
bazen dayanmak için komiklik gerekir,gül kendine yüksek sesle şaka yap duvarlara.
ilkokulun yaz tatillerinde günlük plan yapardık ,yalandan öyle planlar yap,boşluğunu yakalarsa seni boğacak zamana avlanmamak için dandik mecburiyetlerle dağıt günü,bitsin gitsin gün...
sen şimdi rahatsızsın biraz,ülkesini kaybetmiş bir kralsın .
yarın erken kalk!!!
yarın bu hayat suçlu bir köpek gibi affedilmek için sana şirinlik yapacak.
sen yarın yeniden tedavüle geçiceksin .açık havada bir bira içiceksin ilk yudumunu çok seviceksin.
o senin en kıymetli yudumun olacak.
sen o güne bak.


Ece Temelkuran

(yazıyı uludağ sözlükte paylaşan ecya'ya çok teşekkürler.)

Hiç yorum yok: