belki bir dilim aydınlık
bir tutam unutulmamak
pleksiglas bir sevinç hü
bir tutam unutulmamak
pleksiglas bir sevinç hü
bundandı galiba o yolda yürürken ısrarla sana uğramalar... yine bundandı galiba bu son soluklanmaya çalışma.... iki kişilik hikayelerin yaman çelişkileri, yarım kalan şeyleri dolanmaktadır yüreğimizde; yüreğimizi bir mengeneye alır biçimde....mengenenin içi uyumsuzluklarla, yanlış anlaşılmalarla, anlatamamalarla cilalanmış biçimde....
o savaş filmlerinden hallice olan iki kişilik hikayenin iki kişisi aynıydı aslında... bazı noktaları vardı dokundurtmadıkları ve fakat bu dokundurtulmayan noktalar çok tersti onlarda; ve o iki kişi ısrarla o noktalara dokunup yaraladılar birbirlerini... biri yalana tahammülsüz; diğeri yalanda usta... biri yalan söylediğini/söyleyeceğini bile bile açmakta çoğu şeyi; yalanı görünce gürlemekte diğeri de yalana öfkelenilmesine gürlemekte... ve bu ve buna benzer o çatışık noktaların acıttığı yerlerden sızan cümlelerdir bunlar; al kalbim seyreyle.....
kaatil cinayet barında
içiyorum viskileri artık bana yasakken
zıvanadan çıkmışım
yaşamaya küskünüm
şimdi ölsem ne güzel
hiç kimseye borcum yok
sanki şair değilim
şimdi ölsem çok güzel
hiç bir şeyden suçluyum
kaatil cinayet barında
maktül bizzat kendisi
mavi ile yazılan kızımlar "gündeste"'den......
tutam unutulmamak
2 yorum:
"Şimdi ölsem ne güzel"
Son yıllarda ne çok söyler oldum böyle.Tezatlar dünyası.En çok da yaşamdan en keyif aldığım zamanlar ve bitmesin dediğim anlarda aklıma gelir.Bir "Garip" Bestami Bey'im samanpazarı'nda.
@Bestami Bey,
tezat... belki de o keyfe bi zarar gelmesinin korkusu mudur nedir.... bana da çok olur.... "tamam şimdi" derim ama baksana hayattayız işte... olalım da di mi biraz daha ama.... ellerinden öperim
Yorum Gönder