Pages

11 Mayıs 2012 Cuma

Kabuk Adam

"bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. unutamamak. belleğin kaçınılmaz intikamı. herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır. yaşadığımız anları dondurup cümlelere dökme çabası, çiçekleri kurutup kitap yaprakları arasında ölümsüzleştirmeye benzer. hepimizin çoktan öğrendiği gibi, bir öykü, gerçekten yaşanmış da olsa, gerçekliği yansıtmaktan çok uzaktır, onun birkaç resminden, simgesinden oluşmuştur. "



"bu adada, dünyanın dört bir yanından gelmiş hırslı akıllı insanların arasında ne işim olduğunu düşünüyordum. yabancılık duygum ve mutsuzluğum öylesine artmıştı ki kalkıp gidecek gücüm bile kalmamıştı."


"bir balona şekil veren hava gibi benim de hayatıma şekil verecek bir şeye gereksinimim var."

"o günlerde iklimin de etksiyle düşünmeyi, daha doğrusu bir düşünceyi sonuna kadar götürmeyi ve çıkarımlar yapmayı bırakmıştım; yoksa durumuma katlanamazdım. hapishane, savaş gibi deneyimlerden geçenlerin çok iyi bildiği bir savunmadır bu, gerçeği bütünüyle kavramaktan, gelecekten isteklerde bulunmaktan vazgeçmek, yalnızca bir sonraki saati hedefleyerek yaşamak."

"tanrıdan başka. ben bir şeyden korkmam. kendin olmayı ancak öyle öğrenirsin. bu hem basit, hem de çok zordur. sadece kendin olmak."

Hiç yorum yok: