Pages

5 Aralık 2007 Çarşamba

gEce gEce ECE

KAÇMA HAKKI: NEŞELİ, KEDERLİ


Göl yosunları gibi uyuyakalmak da olabilir hayatın sırrı, kim bilir...

Dalganın şaşkını kum gibi sürüklenmek de... Siz bilebilir misiniz?

Bazen de durmamak gerekir çünkü. Kendine bakmamak, kendinden gitmek gerekir. Bazen.
Çünkü insanın diline bir şarkı beter takılır. Bazen. Söylesen öyle, söyler gidersin gitsen. Cevabını veremediğin o bir soruya delalet edecektir durup söylediklerini dinlesen. Duysan sözlerini, şarkı böğrüne dayayacaktır kaçıp durduğun o şeyi. Fakat kimi kez de insan, böğrüne bir şey dayansın istemez. Zaman geçsin ister sadece, bekleyemez.
***
Gitmek te insan içindir. İnsan değil misin sen? Hepimizin gitmek hakkı bakidir.
***
Sen kendini hırpalayan birisin belki. Belki bu dünya ne yapsa yapamaz senin kendine ettiğini. "Kaçma kendinden" diyenler bunu nereden bilecek ki? Sen gözlerini versen onlara, bakalım bir gün bile o gözlerle yaşamaya dayanabilecekler mi? Sen olarak yaşamanın ne olduğunu onlar nereden bilecek ki?
***
Sen şimdi ne yapacağını bilmiyorsun ihtimal. Bütün bu zaman nereye akacak? Sen kim olacaksın sonunda? İçinde eşit debi ile akan sulardan en sona hangi Kızılırmak kalacak? Senin Maveraünnehir’in neresi olacak, ev nereye kurulacak?
Kim bilir belki bir savaş çıkacak, öleceksin.
Belki sen buralardan sandığın kadar erken gitmeyeceksin.
Nefesini hangisine göre ayar edeceğini nereden bileceksin?
***
Üstelik belki gitmek yolun kendisidir. Giderken giderken belki günün birinde kendine denk geleceksindir. Bu, bir hayat hikayesidir. Sonunda anlatılan hikaye iyi olduğu sürece gerisi o kadar da mühim değildir. Nihayetinde sen dünya tarihine küçük bir hikaye ekleyeceksindir. Hikaye iyi olursa senin aslında gittiğini kim bilecektir?
***
Hazin bir bahis değil bu. Zira neşeyle de kaçabilir insan, korkuyla kaçtığı kadar. Çünkü hayatın da bir kıvamı var. Yüz bile yorulur üzülmekten. Sıkılır kendinden insan.
Neşeyle de kaçabilir insan yani. Görenler seni "Sevinçli bir telaş içindeydiniz" diyebilirler belki. "Başınızı öne eğdiğinizi" görmeden onlar sen zaten oradan gitmiş olacaksın ki!
Bu da gitmenin efendiliği! İz bırakırım diye dokunmaktan korkan bir hayalet gibi... Bu, yolunun nereye varacağını bilmeyenlerin kederi; neşeli.
***
Of... Oof... Şu baharın gelmesine daha çok var, değil mi?





Hiç yorum yok: