Pages

4 Nisan 2008 Cuma

bir karnın iki ürünü, birbirlerine ait kucaklamayla, gülüşle başlamışlardı güne... kırgınlıklar, suçluluk duyguları bir yere asılmıştı. ta ki biri gerçeğe tam çarpıp, sinirden ilk kez midesine kraplar girinceye kadar... sarı yorgun yüzü, kısık "neden" diyen ela gözleri ile... sakin sakin anlatmaya çalıştı sesi titrerken... bense babamı hatırladım ve gidişinin sebebini... o ürünlerden biri çok yakınsadı bugün, çok anladı o adamı ve emindi hiç bu kadar anlamamıştı daha önceden...

neşelendirmeye çalıştık... neşelenmiş gibi yaptı... ikimiz de aynı cümleyi kurarak üfledik kaşıktaki ilk çorbayı:

"bu çorbayı ne zaman içsem aklıma........."