Pages

17 Haziran 2009 Çarşamba

Gündeste,sayfa 401

içim sıkılıyor
pencerenin önüne gidiyorum
bir sigara yakıyorum
ucunda bandırma
canım sıkılıyor
bir sigara yakıyorum
gündeste'yi karıştırıyorum
içim ferahlıyor
ya da ben öyle sanıyorum...




"kendini beğenmişlik kendini beğenmişlikle evlenir
şişelerin dibine gemileri ben sokmadım yar
senin gözlerin avaz
kavuşmamız yakışık almaz
bir bıraksam dizgini
olmaz
bir bırakmasam yar
sorumluluğu dışarda bırakmanın sevinci
bahçedeki ağaçlardan biri
demin gene büyüdü
gözlerimde gördüm yar
nasıl düşünebileceğimi düşünüyorum
senden ayrılmayı
sensiz yürüdüm meğer yol uzun
sensiz oturdum orda yar
meğer çiçekler yoklar
o beyaz kır çiçeğini kuruttum elbet
kaçırır mıyım böyle bir antolojik fırsatı
sen de bunu biliyordun
ben seni hiç aramam
sen de bunu bilirsin elbet
asıl felaket
kurusa da geveze bu çiçek"

Ferhan Şensoy

2 yorum:

Rita dedi ki...

bir satırda hüzün bir satırda neşe var :) çok şaşırtıyor yazdıklarınız.

coffeé dedi ki...

@Rita,

içimizdeki satırların bir satır hüzün bir satır neşe olmasından galiba :)